Algı gibi sanılanın, aslında gerçeklik olduğu anlaşılmaya başlanıyor. Bu tanımlama altında, otelciler işgücü sıkıntısından gün geçtikçe daha fazla rahatsızlık hissediyorlar.
Peki ya nitelikli işgücü sorunu olmasaydı? İşe alma ve elde tutma sorunları, yönetimin çalışanlarla nasıl etkileşime girdiğinden ve onlara nasıl davrandığından ve endüstrinin işleyişinin yapısındaki bazı sorunlardan kaynaklanabilir mi? Ben, öyle olduğunu savunuyorum.
Onlara Önem Verdiğinizi Gösterin
“İstikrarlı bir çalışma ortamı ile işini sahiplenme arasında kesinlikle bir bağlantı var”. Kıdemli liderlere yaklaşmak ve ihtiyaç duydukları araçlara sahip olduklarından emin olmak için zaman ve çaba harcamak gerekir.
Bazen, çalı süpürgesinin hangi materyalden yapıldığına ya da tutma sapının kullanışlı olup olmadığına inmek gerekebilir, öyle ki standart çalışma prosedürleri oluşturmaya diğer departmanlardan yöneticileri dahil etmek gerekebilir. Örneğin bir ön büro çalışanının müşterilere kahve yaparken aramaları cevaplamak için kullanacağı pahalı bir kulaklık talep etmesi durumu ile karşılaşabilirsiniz. “Sıcak kahve dökerken gerçekten aramaları yanıtlamaya çalışan bir personelin, müşterisine ‘hmm, belki’ ile cevap vermesini istemiyorsanız, isteğini hızlıca yerine getirmek anlamlıdır.
“Bir çalışanın yönetim ile temas noktasını önem verirseniz, ciroyu büyük bir doğrulukla tahmin edebilirsiniz. Bir misafir ayrıldıktan sonra “Geçen hafta bir misafirden odanın temiz olmasına çok mutlu olduklarını duydum” veya Harika bir iş çıkarıyorsunuz, hizmetiniz karşılığında ödül olarak ikramiye alacaksınız” demek kadar basit olabilir. Bir çalışanın ailesi için arada sırada 500 TL ikramiye almasının büyük bir fark yarattığını unutuyoruz.
İşgücü maliyetlerinin akıllı yönetimi hayati önem taşır. Bir araştırma kuruluşu verilerine göre, Ağustos 2021’de ABD’de toplam ciroya oranla işçilik maliyetleri %34,1’e ulaştı; Avrupa’da %28; ve Asya’da, dönem boyunca %40,2 den yüksek bir oranda gerçekleşti.
İyi haber şu ki, toplam gelir içindeki pay olarak bakıldığında, işgücünde büyük bir artış yaşandıktan sonra, şimdi salgın öncesi oranlara geri dönmeye başladı, bu da otelcilerin işletme maliyeti yapılarını daha iyi kontrol ettiklerinin kanıtı. Örneğin ABD’de, Ağustos 2019’da bordro maliyetinin toplam gelire oranı %36,8 idi.
Zamanlama her şeydir
Bazı kadroları doldurmak ve yeterli personel ile devam edebilmek için, yıpranmanın sihirli tedavisinin programlarınızı yeniden gözden geçirmek kadar basit olabilir. Pandemi sonrası işyerlerinde, ‘mesai esnekliği’ sunulan hak ve imkanlar listesinde üst sıralarda yer alıyor.
“Vardiyaları (şiftlerin) planlanması yıllardır değişmeyen bir gelenek gibi”. “Bir otelde aktivite sabah 10’a kadar başlamazken neden vardiyalar sabah 7’de başlıyor? İnsanlar çocuklarını okula götürmek zorunda oldukları için erken başlamak istemiyorlar. Ayrıca planlayabiliyorsanız, çalışanların müsait olduğu saatlerde odaları temizleyebiliriz.
Sorunun bir işçi krizi olmadığı aşikardır. Bu bir planlama krizi. Otellerin ve misafirlerin ihtiyaçlarını karşılayamıyoruz, vardiyaları yeterli personelle besleyemiyoruz. Ve bu sadece personel bulma ve maaşların yetersiz olması ile ilgili değildir, bu nedenle otellerin personel arama maratonundan ayrılıp, işi eldeki imkanlara göre yönetmek için yeniden planlaması gerekebilir. Bu yaklaşım, işleri daha çekici hale getirecek ve insanları bir işe girme olasılığından çok bir kariyere odaklanma etkinliğine dönüştürecektir.